Öne Çıkan Modo Sanatçısı Yuya Takeda İle Bir Röportaj

Bu yazımızda çoğunlukla kendi kendini yetiştirmiş, işi ve hobileri iç içe geçmiş bir Modo sanatçısını tanıyacağız. Onun için bir şeyler tasarlamak ve ortaya çıkartmak sadece doğal bir süreçten ibaret gibi görünüyor.

Yuya ile oturup yaratıcı sürecini, ona neyin ilham verdiğini ve “basitçe” karmaşık sanat eserleri yaratırken Modo’yu nasıl kullandığını tartıştık.

Hadi gelin fikirlerini görselleştirmesine neyin yardı-mcı olduğunu ve gerçek sanat eserleri haline gelene kadar onları nasıl MoodBoard’una (Duygu durum panosuna) eklediğini hep birlikte görelim.

Bir rutininiz var mı? Bir sanatçı olarak ilham almanıza ne yardımcı olur?

İlham almak için genellikle ruh hali panolarıma (MoodBoard’a) bakarım. Başka sanatçıların eserlerine de bakıyorum ve kendime ‘Bunu yapabilir miyim?’ diye soruyorum. Bu, günün sonunda bir şeyler üretebileceğim ve kendi başıma gerçekleştirdiğim bir keşif haline geliyor.

Gevşeme ihtiyacı hissettiğinde ne yaparsın? Hiç hobin var mı?

Bir tasarımcı olarak hobilerim ve işim arasında ince bir çizgi var. Ancak son birkaç yıldır VRChat içerisinde çeşitli klüplere katılıyorum. Bunlardan en hoşuma giden VJing klübünde Video Jockey’lik yapmak. Buna aşina olmayanlar için VRChat içerisinde çeşitli bir çok kulüpler vardır ve bu ortamlar genellikle farklı tasarımcılar tarafından 3d oluşturularak, DJ’lerin ve VJ’lerin tüm şovları yürütebileceği sanal alanlar oluşturulur.

Fikirlerinizi daha net bir şekilde görselleştirmenize ne yardımcı olur?

VRChat, alanlar veya dünyalar için fikirler bulmak için etkili bir şekilde benim tercihim oldu. Tabii ki, VRChat’ta aynı derecede yaratıcı ve ilgi çekici insanlarla tanışmak büyük bir motivasyondu ve bulanık olan fikirleri görselleştirmeme ve onları çok daha sağlam hale getirmeme de yardımcı oldu.

Bunun dışında techno ve ambiyans müziği de dinliyorum, bu da işime çok odaklanmama yardımcı oluyor. Techno’nun özellikle işimdeki kalıpları görmeme yardımcı olan ritmik bir kalitesi var ve projeme odaklanmak için kullanıyorum. Müzik, her zaman için odağımı keskinleştirir veya görsel olarak bana fikir verir.

Bize biraz geçmişinizden bahseder misiniz? Nerelisin Kendi kendini yetiştirmiş bir sanatçı mısın yoksa üniversiteye gittin mi?

Tokyo’lu bir sanatçıyım, orada doğdum ve büyüdüm. Tokyo’daki St. Mary’s International School’a gittim. Daha sonra foto muhabirliği okumak için New York’taki Rochester Institute of Technology’ye gittim ve 3D kurslara katılmaya başladım.

Çoğunlukla kendi kendimi yetiştiririm. Çocukluğumdan beri beni 3D sanat ve tasarımla tanıştıran Bryce3D adlı bir program kullanıyorum. Daha sonra soyut sahneler yapmak için çeşitli programlar kullanmaya başladım ve o zamanlar çeşitli sosyal medyalarda düzenli olarak resim paylaşmaya başladım.

Bize kariyerinizden ve nasıl başladığınızdan bahseder misiniz?

Üniversiteden sonra Japonya’ya döndüm ve çoğunlukla buna hazır olup olmadığımı keşfetmek için serbest çalışmaya başladım. Böylece, hareketli grafik becerilerimin çoğunun ortaya çıktığı küçük bir şirkette bir iş buldum. O zamandan beri projektörlerden veya büyük LED panellerden oynatılacak sayısız sahne arka planı görseli üzerinde çalışıyorum.

Sonunda, şirket yeniden markalaştı ve VR, Planetarium Visuals ve diğerleri dahil olmak üzere diğer medya biçimlerini de çalışmalarımıza dahil etmeye başladı.z

Modo’ya ilk nasıl başladınız? Öğreticiler mi kullandınız yoksa doğrudan yazılıma dalıp kendi başınıza mı öğrendiniz?

Modo bilgilerimin çoğu diğer 3D programları (Maya gibi) öğrenmekten geldi. Çoğunlukla burada ve orada birkaç ders izledim ama çoğu zaman kendi başıma bir şeyler denemeye cesaret ettim. Tabii ki, çok zorlaştığını hissettiğimde, her zaman kaynak dökümanlara baktım veya başkalarının forumlarda yazdıklarını okudum.

Bu özel sanat eseri için ilhamınızı nereden aldınız?

Başlangıçta, SIDETRIP fantastik, parlak, sinematik sahnelerin yanı sıra ayrıntılı, terk edilmiş yapılar ile birlikte hayali dünyalara barışçıl bir mesaj vermek olarak başladı. Zamanla, daha karanlık, kentsel bir dünyayı keşfeden başka bir dizi resim yapmak istediğimi hissettim ve insanları çizmeye çalışırken sorunlarıma yardımcı olması için 3D karakterleri dahil etmek istedim. Hiçbir zaman bir illüstratör ya da çizimde harika olmadım.

Bu görüntüye yol açan hikaye, umutsuzluğa kapılmış sonsuz karanlık bir şehirde yeniden doğuş ve umut hakkındaydı. Hikayenin sonucu göz önüne alındığında, şehrin kapalı ve sıkışık bir ortamdan hiçbir yerleşim alanının olmadığı uçsuz bucaksız bir denize açılmasıyla ilgili olmasını istedim.

Hangi referansları kullandınız?

Referanslarımın çoğu, Pixiv gibi web sitelerindeki çeşitli filmlerden ve illüstrasyonlardan geliyor. Bununla birlikte, fikirlerimin çoğu sadece kitbashing’den ve Render sonuçlarımı kontrol etmekten geliyor.

Bu sahnede, Sergey Tyapkin’in Modo için Procedural Building Generator çalışması, vizyonumun hayata geçirilmesine gerçekten yardımcı oldu.

İş akışınızı tanımlayabilir misiniz? Modo’yu en çok ne zaman kullanıyorsunuz?

Genelde son derece kaba bir taslağım var, başkalarının anlayamayacağı kadar kaba ama öğelerin nerede olmasını istediğimi anlamam için yeterli. Daha sonra bunu doğrudan Modo’ya alıyorum ve sahneyi block’lar ile oluşturmaya başlıyorum sonrasında ayrıntıları modellemeye, öğeler eklemeye ve kaplamaya devam ediyorum. Başlangıçta, SideTrip için Modo’nun varsayılan oluşturma motorunu kullandım, ancak son zamanlarda Modo için Octane kullanıyorum, bu da render sonuçlarında harika bir iş çıkarıyor.

Bitmiş Render çalışmama, daha sonra bazı ressam efektleri yapabilen birkaç program kullanılarak eklemeler yapıyorum. Oluşturulan görüntüyü ayrıca elle çizilmiş vurgular, oluşturma sürecinde kaybolan ayrıntılar ve diğerleri gibi ek öğeler eklemek için kılavuz olarak kullanıyorum. Ressamsı efektler uygulayan hayati bir rol oynayan başka programlar da var.

Sonrasında bunlar AfterEffects’e aktarıp orada birleştiriyorum. Ayrıca, soyutlanmış boyama sürecinde kaybolan daha ince detayların tanımlanmasına yardımcı olmak için Cryptomatte kullanabiliyorum.

Hangi sektörler veya unsurlar ilginizi çekiyor veya birlikte çalışmayı tercih ediyorsunuz?

Dürüst olmak gerekirse, müzik için görseller yapmak, yani müzikle uyumlu soyut görseller üretmek konusunda oldukça tutkuluyum. SideTrip serim tamamen farklı bir yöne doğru ilerlerken şu an itibariyle asıl mesleğim müzikle değişen animasyonlar üretmek.

Modo’yu yeni kullanmaya başlayan ve ilk kez indiren birine hangi kaynakları önerirsiniz?

William Vaughan‘ın Modo için mini eğitimlerini izlemenizi tavsiye ederim. Bu yerinde eğitimler son derece net ve doğrudan konuya giriyor. Hiç zaman kaybetmez ve gerçekten hemen çalışmaya başlamanızı sağlar. Diğer taraftan, PixelFondue de, Modo eklentilerini bulmam için büyük bir ilham kaynağı oldu.

Sizin açınızdan Modo’daki en değerli özellikler nelerdir?

Buradaki en bariz cevap, Modo’nun modelleme araçlarıdır diyebilirim. Araçlar inanılmaz derecede esnek ve her araç, bazı üçüncü taraf eklentileri olmadan başka hiçbir yerde kolayca bulamayacağınız çeşitli seçenekler sunuyor. Kullanmaya meyilli olduğum diğer araç ise, sahneyi çeşitli nesnelerle doldurmak için Replicator’dür.

Yuya’nın daha fazla sanat eserini buradan keşfedebilirsiniz.

Modo’yu 30 gün ücretsiz olarak denemek için burada ki linki kullanabilirsiniz.

Daha Fazla oku:

• Nuke ile Animasyon Oluşturma
• 3D Animasyon Nasıl Yapılır? Başlangıç Rehberi
• Kıyamet Sonrası Uçan Arabalar Nasıl Oluşturulur?